May Sarton’ın 1957 yılında Amerika’da yayımlanan romanı Kürklü Kişi, Semih Lim çevirisi ve YKY etiketiyle şubat ayında raflardaki yerini aldı. Kitap, Amerikalı yazarın kedisi Tom Jones’un hayatını konu alıyor. Bay Jones’un, henüz bir sokak kedisiyken bir “Beyefendi Kedi” olmaya karar verişi ve bu dönemini en nihayetinde “Kürklü Kişi” olarak sonlandırmasına küçük maceralarla şahitlik ediyoruz.
İki yaşındayken, henüz bir “Kürklü Kişi” değilken ve sokaklarda dolu dolu bir hayat geçirmişken artık bir evi olması gerektiğine karar veren Bay Jones, kendine uygun bir yer aramaya başlar. Bir sokak kedisi yerine bir “Beyefendi Kedi” olmaya karar veren bu sevimli kahramana göre; sıcak bir yatak, güzel yemekler ve eğer şanslıysa onu “doğru” sevebilecek bir kâhya için bazı özgürlüklerinden vazgeçmek oldukça mantıklı bir karardır. Fakat evini seçmek onun için pek de kolay olmayacaktır. Çünkü kitap boyunca daha birçoklarını okuyacağımız Bir “Beyefendi Kedi”nin emirlerinden onuncusu açıkça belirtir ki: “Bir Beyefendi Kedi, bir kâhya seçerken asla acele etmez.”
İlk girişimleri büyük bir hüsranla sonuçlanan Bay Jones çok geçmeden ideal evini bulur. Onu bu eve yerleşmeye iten en önemli unsur ise “Tatlı Ses”tir (Judy Matlack). Ev ve kâhyalar her bakımdan uygun gözükse de –her kedi bilir ki ideal kâhya, eğer mümkünse bahçeli küçük bir evde oturan, yaşlı, bekâr bir kadındır- acele bir karar vermek istemeyen Bay Jones, birkaç gün boyunca ara ara buraya uğramaya başlar. Dördüncü gün gelen yağmur sonucu yatıya kalır ve kararsızlık dönemi de böylece son bulmuş olur. “Ne de olsa, bir Beyefendi Kedi geceyi bir evde geçirirse, bir çeşit vaatte bulunmuş demektir.”
Hayatının her dönüm noktasında kendine farklı bir sıfat yakıştıran “Kürklü Kişi”nin artık bir evi, dolayısıyla onu diğerlerinden ayıracak bir ismi vardır. Kâhyalarının terk edilmiş bir yavru olması sebebiyle ona Tom Jones adını vermesi onu çok mutlu etmiştir. Tabii Bay Jones’un sıfatları bunlarla sınırlı kalmaz, yaşadığı her dönem için bir yenisi gelir. Bir kavga sırasında “Müthiş Jones” olurken, kısırlaştırıldıktan sonra “Efendi Kedi”ye dönüşür; yeni durumuna alıştıktan sonra “Barış Kedisi”, tamamen iyileştikten sonra ve kâhyalarının onu görüntüsü için değil de yalnızca o olduğu için sevdiğini fark edişiyle “Muhteşem Jones” ve son olarak da “Kürklü Kişi” mertebesine ulaşır. “Bir Kürklü Kişi sıradan bir kedi değildir. O, aynı zamanda bir kişi olan bir kedidir.”
Yapı Kredi Yayınları’nın ele aldığı baskı 1983 yılına ait. Kitabın bu baskısının özelliği ise yazarın önsözü. Burada, devamında hayatıyla ilgili birçok şey öğreneceğimiz Bay Jones’un bir dönem Vladimir ve Vera Nabokov ile yaşadığını öğreniyoruz. Öyle ki bu ev arkadaşlığı bittikten bir süre sonra Bay Jones’a, ona bir hayli alışan Nabokov’ların kısa bir süre kalacağı otelden bir çay daveti geliyor. Tabii her ne kadar beyefendi olursa olsun, onun bir kedi olduğu unutulduğu için kendi alanı dışındaki bu buluşma pek de hoş geçmiyor. Yine de kitabı okuduktan sonra Sarton’la hemfikir olmamak mümkün değil, Tom Jones “edebi şöhreti hak eden” bir kedi.
Kitap, bir “Kürklü Kişi”ye kâhyalık edebilme şansına sahip olabilmiş tüm okurları için daha özel bir anlam ifade edecektir. Kendi adıma itiraf etmem gerekir ki altmış yıl önce yaşamış kahramanımızın hayatını okurken şu an patisini koluma yaslayarak uyuyan “Kürklü Kişi”yi daha iyi anladığımı fark ettiğim oldu (Benim durumumda bir “Hanımefendi Kedi”den bahsediyoruz). Kitap aslında oldukça karakterli bir kedinin biyografisi olsa da aynı zamanda kedileri anlama rehberi niteliğinde. Bazıları daha temel, bazılarıysa özel durumlar için anlık olarak ortaya çıkar emirlerin hepsi, hiç şüphesiz yüzünüzü güldürecek ve istemsizce kedinizin bir hareketini aklınıza getirecek. Örneğin sekizinci emre göre: “Bir Beyefendi Kedi, ne kadar aç olursa olsun, yemeğe usulca yaklaşır ve yemeğin İyi mi, Orta mı, Geçer mi, Değmez mi olduğuna en az bir metre uzaktan karar verir. Değmez olduğuna karar verirse, onun üstünde toprağı eşeliyormuş gibi yapar.”
May Sarton’ın kelimeler üzerindeki ustalığı sayesinde kitap gerçekten de Tom Jones’un kaleminden çıkmış hissiyle okunuyor. Henüz onlarla tanışmadan önceki döneminin anlatıldığı ve açıkça bir kurguya dayanan dönemi bile gerçekmiş gibi düşünüyorsunuz. Ev arama sürecinde bazen insanlara kızıyor, bazen de çoktan bir eve efendi olmuş bir kedinin Bay Jones’a -her ne kadar kendisi de bir hayli kibirli bir kedi olsa da- kötü davranmasına üzülüyorsunuz. Ancak “Kürklü Kişi” en nihayetinde “Tatlı Ses ve Haşin Ses”in (May Sarton) verandasına ayak basıyor ve güzel günler başlıyor.
“Bir Kürklü Kişi, bir insana (veya çok istisnai hallerde iki insana) sevgiyle bağlanmış ve yaşadığı sürece onlarla kalmayı kararlaştırmış olan bir kedidir.” diyor Bay Jones ve ekliyor: “Bir Beyefendi Kedi, bir insan tarafından sahiden sevildiği zaman bir Kürklü Kişi olur.”