Ses ve müzik özelinde kendi hareket alanlarını yaratan bazı müzisyenler, dinleyici diye tabir ettiğimiz alıcıların hayatlarında pek çok duyguyu uyandırır. Çünkü ortaya çıkan eserlerdeki anlam, müzik yaratıcısının işaret ettiği özneden farklı bir yere evrilebilme imkânına sahiptir. Bu da müziğin zengin yapısını, içindeki sesin ulaşabileceği noktanın bir anlamda sınırsızlığını kanıtlar.
Elektro Hafız da bu müzik yaratıcılarından biri. Müzikte hiçbir sınırının olmadığının altını çizerken, aynı zamanda pek çok kültürden de beslenerek özgün üretimlerini ortaya çıkardığını vurguluyor. Çalışmalarına Almanya’da devam eden Elektro Hafız’la müzik çalışmaları üzerine konuştuk.
Elektro Hafız’ı müzik yolculuğu üzerinden konuşarak tanıyalım isterim. Pek çok türün/sesin iç içe olduğu bu hikâye nasıl başladı?
Elektro Hafız, on yıl önce eski grubumuz Fairuz Derin Bulut dağıldıktan sonra Almanya’ya yerleşmem ile başladı.
Çalışmalarınızda arabesk tınılarla birlikte modern elektronik altyapıların uyumu da oldukça keyif verici bir akış üzerine kurgulanıyor. Sizi besleyen türler ve seslerin ilişkisinden bahseder misiniz?
Doğup büyüdüğüm yer İstanbul. İstanbul’un zengin ve çeşitli kültürel yapısı müziğimde çok etkili oldu. Beni besleyen birçok tür var. Müzikte hiçbir sınırım yoktur. Yani her türü, her tarzı severek dinlerim. Bazen analiz için dinlediğim de olur. Yani bir müziği sadece sevdim diye dinlemem. Bazen hoşuma gitmese de kullanılan armonileri ya da enstrümanları incelemek için dinlediğim olur. Ama fazlasıyla etkilendiğim tarzlar; rock, arabesk, funk, reggae, hiphop.

Bağlama, çağlama, elektro gitar gibi telli sazlar bir yanda; hiphop ve dub soundu yaratan sesler diğer yanda. Klavyenin de olmazsa olmaz giriş çıkışlarıyla elektronik bir şölenle karşılaşıyoruz her parçada. Enstrüman çeşitliliğinin yaptığınız müziğe sağladığı olanaklar neler?
Enstruman çesitliliği, müziğe her zaman olanak sağlamıyor. Bazen daha az enstrumanla minimal çalınmış fakat çok dinamik olan şarkılar da etkileyici olabiliyor. Eğer çok fazla enstruman ve sound kullanılacaksa müzikte, çok iyi aranje etmek gerekir. Yoksa tüm şarkı bir kaosa dönüşüp rahatsız edebilir.
Parçalarınızın çoğunda Türk müziğinin dinamikleriyle karşılaşmak mümkün. Avrupa’da yaşayan bir sanatçı olarak bu dinamiklerin çevrenizdeki insanlarda nasıl bir karşılık bulduğunu gözlemleyebiliyor musunuz?
Parçalarımın çoğunda Türk müziğinin dinamikleri var demek yanlış olur. Çünkü Arap ve Kürt kültüründen de sesler, dinamikler kullanıyorum. Son dönemlerde Avrupa’da göçmen ve mültecilerin yoğun olması sebebiyle bu seslere pek yabancı değiller. Yani Avrupa’ya göre Doğu’dan gelen bir tınıyla müzik yapmak bazen pozitif, bazen de negatif olabiliyor. Avrupa’da olmayan ve onların yapamadığı bir müziği yaptığın zaman değerli oluyorsun. Ama bazı durumlarda da tam tersiyle karşılaştığımız zamanlar oluyor. Mesela sadece çaldığım enstrüman yüzünden faşist saldırılara uğradığımız zamanlar da oluyor.

Son yıllarda farklı seslerin ve türlerin editlenmesiyle oluşan pek çok çalışmayla karşılaşıyoruz. Keza bireysel ve grup olarak da bu alanda epey çalışma mevcut. Sizce bu türün en önemli özelliği ve olmazsa olmaz yapıları neler?
O edit yapma olayının aslı, hiphop beatleri için kesilen samplelarla başladı. Yani hiphop beatleri için kesilen samplelar komple deforme edilir ve bambaşka bir melodi haline gelir ve güzel bir lezzet katar. Fakat günümüzde yapılan editler artık internette kum gibi fazla. 🙂 Bir şarkıyı alıp, bir bilgisayar programı ile üzerine aynı tempoda hazır bir ritim açıp edit diyorlar. Ama bence önemli olan iyi sample kesip onu tanınmayacak hale getirmektir. Ayrıca bu röportajda elektronik ögeler ve editlerden bahsettik. Bu benim çok yaptiğım ve ustalık alanım olan bir konu değil. Bu işin en önemli ustalarından Grup Ses ile son albümümüzü ortak yaptık. Belki o sebepten böyle bir izlenim oluştu.
Kafaless ile birlikte yaptığınız resimli albümler epey ilgi gördü. Zaten müzik ve çizim yönelişi olarak pek çok ortak noktanız da var. Böyle bir çalışmayla yeniden karşılaşmamız mümkün mü? Çünkü kısa ama etkisi uzun süren bir çekim vardı o seride.
Görsel sanatlarla işbirliği yapmayı seviyorum. Daha önceleri de birçok görsel ve müzik projesi yapmiştım. Şu an için biraz albüm ve şarkıları oluşturma sürecindeyim. Belki daha sonra yine böyle bir görsel sanatçı ile işbirliğim olabilir.
Son zamanlarda Elektro Hafız’ın çalma listesinde neler var?
Orhan Gencebay, Babel Trio, Ziad Rahbani, Hakan Altun, Grup Ses, Fairuz, Kenny Arkana, Sibel Can, Paco de Lucia…
Yakın zamanda yeni bir albüm, tekli ya da farklı bir çalışma bekliyor mu bizi?
Çok yakın zamanda, 7 Mayıs´ta, hazırladığım iki 45´likten bir tanesini yayınlayacağız.