KEDERE NEŞE KATAN HİKÂYELER: AĞLAYA AĞLAYA ÖLDÜK ANAM BACIM

Mustafa Çiftci’nin bazısında yokluk, bazısında gariplik kokusu olan hikâyeleri her şeye rağmen gülen gözlerle, kedere neşe katarak anlattığı kitabı Ağlaya Ağlaya Öldük Anam Bacım, İletişim Yayınları etiketiyle yayımlandı.

Anasına gurban oğullar, oğullarının sesinden her şeyi anlayan babalar, badır budur konuşan enişteler, eltiden yana dertli gelinler, kafası cıva gibi ziv ziv akan deliler, lacivert pantolla beyaz göynek giyenler, Maykıl Ceksın’a taş çıkartan bebeler, Bergen konserine yevmiye sayan taşralı muallimler…

Daha neler neler… Es garibin bağrına!

“Dayanamam anamın kederlenmesine. Hemen ağzımla saz sesi, darbuka sesi çıkarır, bir yandan da oynarım. Anam o zaman azıcık da olsa güler. ‘Hah şöyle gül aslanın anası. Benim kimim var? Sen de ağlarsan ben hepten biterim, kölesi olduğum anam.’ derim. Ben oynadıkça annem beni seyreder. Cibicik çalar. Tempo tutar.”

Kitaptan bir bölümü buradan okuyabilirsiniz.

Cevap Ver

Yorumunuzu giriniz
Adınızı giriniz