Semih Öztürk’ün, rengârenk duyguların uyumlu bütünselliğinin altını çizdiği, sekiz hikâyeden oluşan yeni kitabı Telaş Bandosu, İletişim Yayınları etiketiyle yayımlandı.
Öztürk, karakterlerinin hayat karşısındaki korkularını, tedirginliklerini, özlemlerini ve meraklarını temsil eden gürültülerin içindeki ahengi göstermeye çalışıyor. Hem ağızlarından her çıkanı dinliyor hem de ruhlarının derinlerinde saklanmış utangaç sesleri öne çıkmaları için telkin ediyor. Sonrası neşeyle el çırpmalar, caddeleri üzgün üzgün adımlamalar…
“Her şey nasıl başladıysa öyle bitti Gazella. Kendi kendine. Sakince. Ne bir eksik ne bir fazla. Bana yalnızca anlatmak emredilmişti. Yürüdüm. Paçalarımda çamur. Cebimde ekmek. Tuz. Peynir. Hüsnüyusuf tohumu. Herkese yetecek kadar dünya vardı oysa. Umut ve silah taşımak yasaktı. Yürüdüm. Anlatmak ve bağışlanmak için.”