KALPLERE DOKUNAN BİR HİKÂYE: FLAMİNGO ÇOCUK

Michael Morpurgo’nun insanlar ve hayvanlar arasında kurulan tarifsiz bağı sözcüklerin gücüyle yeniden tanımladığı romanı Flamingo Çocuk, Güneş Çıgay’ın çevirisiyle Tudem Yayınları’ndan çıktı.

Savaş Atı kitabının yazarı Michael Morpurgo, farklılıklarıyla dünyaya iz bırakanlara adadığı yeni romanı Flamingo Çocuk‘ta nefretin ve savaşın gölgesinde büyüyen Lorenzo adında “özel” bir çocukla tanıştırıyor okurları.

Kemikleşmiş kimi değer yargılarının toplum üzerindeki yansımalarını odağına alan eser, farklılıkları nedeniyle ötekileştirilip dışlanan bireylerin maruz kaldığı ayrımcılığı ve zorbalığı müthiş bir edebî naiflikle betimliyor. Çok katmanlı hikâyesiyle okurun duygu dünyasını yoğun hislerle dolduran kitap, kötülüklere karşı tek yürek olmanın, başını öne eğmeyip yaşama sıkı sıkıya tutunmanın önemini vurguluyor. İngiliz çocuk edebiyatı elçisi Michael Morpurgo, etkili dili ve ustalıklı anlatımıyla bir kez daha kendine hayran bırakıyor.

“Lorenzo, annesi ve babasıyla birlikte Fransa’nın güneyinde, etrafı flamingolarla çevrili bir çiftlikte sakin bir yaşam sürüyordu. Diğer çocuklardan farklıydı o; okuma yazma bilmemesine ve hatta doğru düzgün konuşamamasına rağmen olağanüstü bir yeteneği vardı: Hayvanları iyileştirmeyi, onlarla iletişim kurmayı çok iyi biliyordu. Günlük rutinine sıkı sıkıya bağlı, yeniliklere kapalı Lorenzo’yu iyi hissettiren şeylerin başında müzik ve kent meydanındaki atlıkarınca geliyordu. Tabii bir de en yakın dostu Kezia ile vakit geçirmek. Derken bir gün, etrafı Alman askerleri sardı; gökyüzünden bir flamingo yere düştü, atlıkarınca durdu, müzik sustu. Ve her şey değişti…”

Cevap Ver

Yorumunuzu giriniz
Adınızı giriniz