KALAHARI: SAFARİ SEVENLER İÇİN MUHTEŞEM BİR DESTİNASYON

Altı farklı ülkenin sınırları içinde yer alan Kalahari Çölü, çevresindeki havzayla birlikte 2.500.000 km² genişliğinde yeryüzünün en geniş kum alanı. Çölün Güney Afrika Cumhuriyeti ve Botswana’da kalan 38.000 km² büyüklüğündeki bölümü Kgalagadi Sınır Ötesi Milli Parkı’nı oluşturuyor. Milli parkın ana arter yolları, kurumuş olan Nossob ve Auob Nehir yataklarını takip ediyor.  Geniş nehir yatağının iki yanında, güneşten yanmış gibi kırmızı kum tepelerle aralarına eklenmiş beyaz taş tepeler adeta sonsuza doğru uzanıyor. İşte çölün büyüsü de galiba insana hissettirdiği bu uçsuz bucaksızlık duygusundan kaynaklanıyor.

Kalahari çöl olduğu için hayat yok sanmayın! Yaban hayatı açısından fevkalade zengin ve karşımıza sürekli şahane sürprizler çıkartıyor. Memeli hayvan yelpazesi içinde görkemli yırtıcıları, ilginç küçük türleri ve büyük antilop sürülerini kapsayan toplam 80 tür barındırıyor; envai çeşit sürüngen ve 240 kuş türüne ev sahipliği yapıyor. En irisinden en narinine Afrika’ya özgü pek çok antilop türü düzlüklerde toplanıyor ya da siluetleri gündoğumu ve batımında kumul tepelerinde etkileyici tablolar oluşturuyor. Deve kuşları tozlu zeminde balerinleri andıran hareketler yaparken, yörenin maskotu haline gelmiş olan mirketler ve yer sincapları sürekli hummalı bir faaliyet içindeler. Tilki ve çakal ailelerini izlemeye doyamıyoruz. Çok sık gördüğümüz diğer grup da yırtıcı kuşlar. Ama Kalahari’nin en ünlü ve iddialı olduğu alan kedileri: siyah yeleli aslanları ve aslan sürüleri, çita ve leoparları, yaban kedileri ve karakulakları. Toplumcul dokumacı kuşlarının inşa etmiş olduğu devasa yuvalar, yeryüzünün en büyük ve en kalabalık kuş yuvalarıymış; içinde yüzden fazla kuş ailesini barındırabilen bu yuvaların birçoğu yüz yıldan eski.

Bu sonsuzlukta tezatlar hâkim. Sabahın tatlı serinliği, pastel tonları ve yumuşak hatları aniden; haşin bir güneş, kapkara gölgeler ve sert çizgilere dönüşüyor. Gün sonunda ışık, renk ve gölgeler tekrar çarpıcı bir devinim sergiliyor. İklim fevkalade kaprisli; umulmadık ani döneklikler yapıveriyor. Pırıl pırıl ılık ve durgun bir günde tanıştığım Kgalagadi’de kırklı dereceleri de gördüm, titreten soğuğu da; çıkan fırtınada etrafımızda kum bulutları uçuştu, gece bina gibi sağlam çadır çatırdadı, şimşek ve yağmurun sesi aslan kükremelerini yuttu. Çölde geçirdiğim on günün her biri öncekinden dramatik bir şekilde farklıydı. Uçsuz bucaksız vahşi doğanın hüküm sürdüğü yeryüzünün son bakir alanlarından biri olan bu kumullar diyarı, safari severler için muhteşem bir destinasyon. 

Cevap Ver

Yorumunuzu giriniz
Adınızı giriniz