DİKKAT ÇEKİCİ BİR BİLİMKURGU: “YÜRÜYÜŞ PRATİĞİ”

Dolki Min’in, istediği cinsiyete geçme yeteneğine sahip bir uzaylının Dünya’daki hayatta kalma mücadelesini anlattığı romanı Yürüyüş Pratiği, Tayfun Kartav’ın çevirisiyle Ayrıntı Yayınları’ndan çıktı.

Dolki Min, ilk romanı Yürüyüş Pratiği’nde bir uzaylının, insanın bedenine, çevresine, kendine yabancı hissetmesinin ve hissettiği derin yalnızlığın hikâyesini konu alıyor. Bu radikal edebi eser, Güney Kore’de yaşamaya çalışan bir uzaylının yiyecek arayışının insan olmanın ne anlama geldiğine dair varoluşsal bir krize dönüşmesini anlatıyor; bir yönüyle de Karanlığın Sol Eli, Squid Game ve Under The Skin’e selam veriyor. Yazar, Mumu’nun ağzından güçlü, büyüleyici ve zekice kurgulanmış bir anlatıyla bizleri soluksuz bırakıyor.

İnsanlarla beslenen ve onları avlamak için şekil değiştirerek insan formuna giren, avlarını bulmak için çevrimiçi flört uygulamalarını kullanan uzaylının hikâyesi, cinsiyet ve toplumsal normlar üzerine hem derin ve zorlayıcı hem de yer yer komik bir eleştiri sunuyor. Min, kişisel deneyimlerinden de izler taşıyan ilk romanı Yürüyüş Pratiği’nde toplumsal cinsiyetin insanlar üzerindeki etkilerini ve bu normların nasıl dayatıldığını ele alırken dışlanmışlık ve “öteki”lik hissini de güçlü bir şekilde işliyor.

Dolki Min’in akıllardan çıkmayan ilk romanı hem psikolojik gerilim hem de farklı olanları ötekileştiren sosyal yapılara keskin bir eleştiri. Yürüyüş Pratiği, yabancı olduğunu düşündüğümüz kişilerdeki insanlığı ortaya çıkarıyor ve yabancılaşmanın insan deneyimini nasıl şekillendirebileceğini gösteriyor.

Cevap Ver

Yorumunuzu giriniz
Adınızı giriniz