Çek yazar Božena Němcová’nın, Barunka karakteriyle kendisini baştan yarattığı, hayatından izler barındıran romanı Büyükanne, Nadiya Tankut’un çevirisiyle Fihrist Kitap’tan çıktı.

Ulusal Çek Dirilişi olarak bilinen edebi akıma dâhil olan Božena Němcová (1820–1862), kısa ve yoksullukla dolu hayatı boyunca iki roman, on hikâye kaleme almıştır. Bohemya’nın folklorik özelliklerini yansıtan eserleri onu ülkesinde ülkesinde efsanevi bir figür hâline getirmiştir. Hiç şüphesiz ki en çok beğenilen ve klasikler arasına giren eseri Büyükanne’dir. Němcová’nın bu eseri aslında büyük ölçüde kendi hayatında yaşadıklarını konu alır ve oldukça samimi, sıcak bir havayla yazılmıştır.
Sevimli mi sevimli, candan, bir o kadar bilge ve Tanrı’ya gönülden bağlı Büyükanne, Bohemya’nın küçük bir kasabasındaki Sönük Ev’e yerleşir, kızına ve torunlarına geri döner. Onun gelişiyle bahar da gelir âdeta. Yerlerinde durmayan Vilimek ile Jan’ın merakı alevlenir, coşku sarar dört bir yanı. Büyük torun Barunka için ise ruhsuz ev, Büyükanne’yle birlikte artık sıcacık bir yuva olmuştur. Aşkın ateşine gelince, o hiç sönmemiştir.