Cem Mumcu’nun aşka ve ilişkilere üstten bakmayan, “had bildirmeyen”, hâlleri dillendiren yeni kitabı Sana Aşktan Soruyorlar, Okuyan Us Yayınevi etiketiyle raflarda yerini aldı.

Bugün her köşede aşk hakkında konuşan kitaplar bulabilirsiniz. Doğru aşkı bulmanın, o aşkla evlilik yoluna girmenin, o aşkı yönetmenin, vazgeçilmez olmanın “yöntemlerini” anlatan beylik cümleler etrafta kol geziyor. Aşkta kriz durumları için de verilen pek çok tavsiye var: Aldatıldınız, terk edildiniz, yanlış hamleler yaptınız, peki şimdi ne yapmalısınız?
Aşk böyle bir şey mi cidden? Başkalarının fikriyle, yargılarıyla, idealleriyle şekillenen bir strateji oyunu mu? Aşktan söz edenler aşkı hâlden anlamaz bir hâlde esir etmek zorunda mı?
Değil. Aşka anlayışlı bir “delilikle” yaklaşmak mümkün.
Cem Mumcu, son kitabı Sana Aşktan Soruyorlar’da, kendi tabiriyle doğru veya yanlışı anlatmadan, hâlleri dillendiriyor. Kimi zaman öykülerle, kimi zaman yoğun tek cümlelerle okurunu kısa sürede ele geçiren bu biriciklik, aşka dair yazılmış sıra dışı eserlerden.
“Aşkın giriş yeri ruhumuzdaki en yaralı yerdir. O yüzden hem girerken hem de çıkıp giderken canımız yanar. Aşktaki potansiyeli iyi değerlendirebilirsek, yaramızı onarabiliriz. Aynı yara hem onarılmayı bekler hem de kaçar aşkın acısından. Düşler nasıl içimizden haberler getirirse, aşk da öyledir. Düşler nasıl korkulu, nasıl acılı, nasıl anlaşılmazsa aşk da öyledir. Anlamaktan uzak düştüğümüz her şey, anlaşılmaz görünen bir dille konuşur.”