Devran Kaya’nın, kendi yaşamına dair izleri ilahi ezgilerinin, tekinsiz fısıltıların, şifalı otların, hurafelerin kol gezdiği bir evrenle yoğurduğu ilk romanı Annemin Kasetleri, Everest Yayınları etiketiyle yayımlandı.

Gerçek hayatta da bir ikiz kardeşi olan Kaya, çocukluk fotoğraflarının yanı sıra, hikâyenin ilham kaynağı annesinin ve teybinin görsellerini de sayfalara ekleyerek kendi gerçekliğine paralel bir kurgu evreni yaratıyor.
Erkeklerin ve çocukların canına kasteden bir lanetin gölgesinde, sadece kadınların hayatta kaldığı bir köyde, mucizevi bir şekilde yaşama tutunan iki çocuğun hikâyesi bu. Yedi yaşındaki ikizler Bayram ve Seyran, anneleri Zêre’nin bir teyp ve kasetlerle yarattığı ritüellerle, Tabaa’nın lanetine direnirken, kadınlar köyünün her bir sakini geçmişiyle yüzleşir…
Okuyucuyu sayfalardan içine çekip bambaşka bir coğrafyaya götüren bu heyecanlı eser, aynı zamanda özgün bir hikâye anlatıcısını edebiyatseverlere müjdeleyen bir ilk roman.
“Damdan avluya bakıldığında, insana önce bir piyanonun beyaz tuşlarına basılıyormuş izlenimi veren, sonra öne arkaya hareket edip gittikçe hızlanarak gemileri yutan bir girdaba dönüşen bir çember seçilirdi; bunun tam ortasında duran, başını yıldızlara doğru uzatmış iki çocuğun gözbebekleri, batması muhtemel bu gemiden yardım için göğe fırlatılan işaret fişeklerini andırırdı.”